Aralık2 , 2024

“Duvar boyamak bana şekil verdi, ufkumu genişletti”

İlgili Yazılar

Çağdaş sanatta nefes alanı: K2 Güncel Sanat Merkezi

K2 Güncel Sanat Merkezi, Avrupa Birliğinden Mardin’e, Çanakkale’den Hatay’a...

“Çağdaş sanatı anlamak, eleştirel düşünme becerilerini geliştirir”

Sanat danışmanı, sanat yazarı, sergi küratörü ve sanat eğitmeni...

“Çağdaş sanatçı, toplumun teorisyenidir”

İran asıllı çağdaş minyatür sanatçısı Arya Kamalı, İzmir’de kendi...

Sinema dünyasının ortasında Kalkütalı bir komple sanatçı

Sinemayla dopdolu yirmili yaşlarım geri gelmese de eski...

Türkiye’de Çağdaş Sanat Müzeleri: Bir düşün gerçekleşmesi…

Osmanlı Dönemi’nden beri hayali kurulan modern-çağdaş sanat müzesi, Cumhuriyet...

PAYLAŞMAK GÜZELDİR!

Kadıköy’deki ara sokaklarda, çeşitli duvarlarda mural eserlerinde dikkat çeken imzalardan biri de Schenki. Bu imzanın sahibi Ömer Kaan İşleyen ile enine boyuna duvar resmini konuştuk.

İlk duvar çizimini 13 yaşında yapan Ömer Kaan İşleyen, elle tutulur olduğunu düşündüğü ilk işini 17 yaşında yaptığını söylüyor. Şu an 23 yaşındaki genç sokak sanatçısı, bu sanatın güzelliklerini ve beraberinde getirdiği zorlukları anlattı.

Hangi bölüm mezunusunuz? Asıl işiniz nedir?

Şimdilik bir bölümden mezun değilim ama olmaya çalışıyorum. (Gülüyor) Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde heykel (metal bölümü) üzerine iki yıl eğitim aldım. Ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nü kazanınca Heykel Bölümü’nü bırakıp Grafik Tasarım Bölümü’ne geçiş yaptım. Şu anda grafik tasarımı yaparak hayatımı idame ediyorum.

Ömer Kaan işleyen, yapacağı resmi, o an yanındaki boya sayısı ve renkler, ruh hali, duvarın tanıdığı imkanlar (doku, büyüklük, en-boy oranı vb.), gibi etkenlerin belirlediğini söylüyor.

Grafiti şekil ve stilli yazı sanatı, mural ise duvar resmi olarak tanımlanıyor. Siz yaptığınız sanatı nasıl adlandırıyorsunuz graffitti mi mural mı?

Açıkçası ben yaptığım şeyi tanımlamak için özellikle bir kelime kullanmıyorum. Şimdiye kadar tanımlandığı iddia edilen sözcüklerde de hala tartışmalar mevcut. Boyamaya çıkacağım zaman çevreme bile “Duvara gidiyorum” veya “Boya badana günü’” gibi cümlelerle cevap veriyorum. En çok kullandığımsa “Komplike boya badana”.

Eskiden duvar resmi yapanlar akşam gizli gizli çıkarak bu işi yaparlardı, hala öyle mi? Sizi en çok zorlayan durum ne oluyor?

Hem evet hem hayır. Çoğu kişi için geceleri çıkmak, duvarları renklendirmek keyifli olsa da benim için öyle değil. Yapmayı sevdiğim tarz daha çok işçilik ve zaman gerektirdiği için geceleri çıkmaya yanaşamıyorum.

Eserleriniz genellikle Kadıköy’de görülüyor.Farklı yerlerde de çalışıyor musunuz?

İstanbul’da boyamadığım ilçe yoktur sanırım ama üzeri kapandı mı n’oldu bilmiyorum. İstanbul haricinde de İzmir, Eskişehir, Antalya gibi birkaç ilde daha çalışmalarım var. Hala duruyorlarsa…

Yapacağınız resimleri nasıl belirliyorsunuz?

Bu benim için en eğlenceli kısımlardan birisi. Yanımda olan boya sayısı ve renkler, o anki ruh halim, duvarın bana tanıdığı imkanlar (doku, büyüklük, en-boy oranı vb.), boyayacağım duvarın bulunduğu bağlam, yeni bir şeyler denemek isteyip istemeyişime göre bile değişiyor. Yüzde 90-95 taslaksız boyarım duvarı. Duvara bir şeyler çizdikçe şekillenen işe göre devam ederim, bir şeyler eklemeye veya çıkartmaya.

KORKUYORUM, DEĞİŞTİRİR MİSİNİZ?

Nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?

Boyamayı seçtiğim yerler gereği genellikle olumlu dönüşler alıyorum. Soru soranlar, boyamak isteyenler veya konuşmak isteyenler genellikle oluyor. Ama başıma gelen en garip dönüş Kadıköy civarlarında boyadığım duvarı bitirmeme çok az kalmışken bir kadın gelip “Ben karşı binada oturuyorum da böyle şeyler gördükçe geriliyor, korkuyorum. Değiştirebilir misiniz?” demişti. İşin garibi o zamana kadar yapmaktan en çok keyif ve olumlu dönüş aldığım duvardı. (Gülüyor) Ona sözüm var, tam teçhizat bir gün gidip boyayacağım.

Duvar resmiyle ilgili hayaliniz ne?

Duvar resmiyle ilgili eskiden hayalim vardı, bu işte büyümek binaların dış cephelerine muraller yapmak gibi ama pek başarılı olamadım açıkçası. İşin bir yerden sonra pazarlama ve satış odaklı olduğu gerçeğini atlayıp sadece kendi tarzımda bir şeyler çizmek istedim. E, belli bir noktadan sonra iş piyasaya dönüyor ve istenen şeyleri çizmen gerekiyor -biraz ünlenip büyük işler almak istiyorsan- ya da kendi imkanlarınla boya alıp duvar yapacaksın, bu da bütçemi aşıyordu. Sonra tekrar farklı sektörlere iş yapmaya başlayınca hazır elimde de malzeme varken hobi olarak yapmaya devam ettim, devam edeceğim her zaman.

Peki, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Duvar boyamak bana şekil verdi, ufkumun genişlemesine, kendimi ifade etmek için farklı dil arayışlarına girmemi sağladı, beni yeni insanlarla ve dokularla tanıştırdı. Akademisi olmayan bir sanat disiplini… Ne kadar özgür olduğunuzu düşünsenize! Belki her şeyi uzun yoldan öğreniyorsunuz ama günün sonunda duvarı bitirip yaptığınız işi incelerken o iş, doğrusuyla yanlışıyla sadece sizin oluyor.