Tarihsel süreçte edebiyatın en renkli konularından biri de aşk hikayeleri hiç kuşkusuz. Yıllarca sözlü, yazılı ve görsel sanatlara konu olan bu alanda genellikle Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Aslı ile Kerem, Yusuf ile Züleyha’nın aşkları dillere destandır. Sizlere bu isimlerin dışında, konusu 7. yüzyıla dayanan bir aşk hikayesini anlatmak istiyorum… Varka ile Gülşah’ın hikayesini..
Yazma nüshası bilinen ilk Varka ile Gülşah, Sultan Gazneli Mahmud (998-1030) adına Ayyuki tarafından Farsça yazılmıştır. Eserler doğdukları yüzyılların ve coğrafyaların dışında farklı dönemlerde yeni nüshalarla oluşturulabilir. Yazma eserin günümüzde resimli nüshası da İstanbul Topkapı Sarayı Kütüphanesi Hazine 841 numara ile kayıtlı bulunuyor. Sarayda korunan eserin varaklarında Sultan II. Bayezid’in mührü var.
13. yüzyıla tarihlenen bu eserin, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Abdülmü’min el-Hoyi adlı nakkaş tarafından Konya’da sipariş üzerine resimlendirildiği düşünülmektedir. Farsça kaleme alınan nüshada, 71 minyatür bulunmaktadır. Bu tasvirler Anadolu Selçuklu dönemine ait resimlendirilmiş aşk konulu ilk edebi yazma eser olması bakımından önemlidir.
Gelelim hikayemize…
Hikaye Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemde Mekke’de geçmektedir. Bu coğrafyada Benî Şeybe adında bir kabilenin Hilal ve Hümam adında iki reisi bulunmaktadır. Hilal’in Gülşah adında bir kızı, Hümam’ın da Varka adında bir oğlu olur. Birlikte büyüyen iki çocuk, gençlik dönemlerinde aşık olurlar.
Gülşah düğün günü kaçırılır…
Herkesin tanık olduğu bu aşk hikayesinin evlilikle sonuçlanacağı beklenir. Nitekim öyle olur. Düğün dernek kurulur, her şey yolunda gidiyor derken, başka bir kabile reisi Beni Amr güzelliği dillere destan Gülşah’ı düğün gecesinde kaçırır. İki kabile arasında çok büyük savaş çıkar. Varka, Gülşah’ın peşinde günlerce iz sürer ve tutsak edildiği çadırdan onu kaçırır. Bu kaçış çok uzun sürmez. Beni Amr, bu sefer iki aşığı birden yakalar ve beraber tutsak eder.
İki aşık tutsak düşer ve ardından kurtulur…
Tutsaklığın hırçınlığı ile deliye dönen iki aşık, bir gece ellerindeki bağları çözüp Beni Amr’ı öldürür. Artık özgür olduklarını düşünen gençler, kendi kabileleri Beni Seybe’ye dönerler. Evlilik arifesinde olumsuzlukların birbiri ardına sıralandığı dönemde gençler, bu sefer de Varka’nın babasının savaş esnasında öldüğü haberini alır. Gülşah’ın ailesi kimsesiz kalan ve fakirleşen Varka’ya kızlarını vermek istemez.
Eskisi kadar güçlü ve zengin olmayan Varka, yardım için Yemen Şah’ı olan dayısına gider…
Varka derdini dayısının çözeceğini umut ederek yola çıkar. Yemen’e vardığında dayısının Melik Anter tarafından tutsak edildiği haberini alır. Büyük kahramanlıkla dayısını kurtarır, onu tutsak eden Melik Anter’i de öldürür.
Gülşah’ın ailesi Varka’yı kandırır ve Gülşah’ı Şam Sultan’ı ile evlendirir
Varka, Yemen’de dayısını kurtarırken bu sırada Şam Sultan’ı Melik Muhsin, tacirlerden ve seyyahlardan Mekke’de yaşayan güzeller güzeli Gülşah’ın haberini alır, onunla evlenmek istediğini aileye belirtir. Gülşah’ın ailesi Melik Muhsin’e kızlarını verir, şehre gelen Varka’ya ise Gülşah’ın öldüğünü söyleyerek artık ondan vazgeçmesi gerektiğini anlatırlar. Gülşah artık kocası olan Melik Muhsin’e günlerce ağlar. Varka adında sevdiği olduğunu söyler, onunla asla olamayacağını belirtir.
Bu sırada Varka, Gülşah’ın ailesinin yalan söylediğini anlar ve Şam’a doğru Gülşah’ı bulmak için yola çıkar. Günlerce aç susuz kalan Varka, çöllerde ölmeyi beklerken tesadüf odur ki Gülşah’ın kocası Melik Muhsin ve arkadaşları tarafından kurtarılıp saraya getirilir. Gülşah’ın sarayına geldiğini anlayan Varka, iyileştikten sonra saraydan ayrılır ve dönüş yolculuğunda kahrından vefat eder.
Varka’nın ölüm haberini alan Gülşah, mezarı başına gider ve orada intihar eder. Yazımızın başında bu aşk hikayesinin Hz. Peygamber döneminde yaşandığını söylemiştik. İki aşığın hikayesini duyan Hz. Peygamber, savaş yolu güzergahındaki mezarlarını ziyaret eder. Yanındaki halifelerden bu iki sevgili için ömürlerinden yıl bağışlamalarını ister.
Bunun üzerine dört halife ömürlerinden Varka ve Gülşah’ın ömrüne eklenmesine razı olurlar. Duaların ve razı olmaların ardından mezarların başında Cebrail Aleyhisselam belirir. Mezardaki aşıklar dirilir ve Hz. Peygamber onlara 40 yıl ömür bağışlandığı haberini verir. İki aşık, mezardan çıkıp mutlu mesut 40 yıl yaşar…
Özet olarak Arap edebiyatının sözlü geleneğinde ortaya çıkan Varka ile Gülşah hikayesi 11. yüzyılda İranlı şair Ayyuki’nin yetkin kaleminde Fars edebiyatının en eski aşk mesnevisi olma vasfını kazanmıştır. 13. yüzyıl Orta Çağ Anadolu coğrafyasına, Azerbaycan’ın Hoy şehrinden gelen usta nakkaş “Abdülmü’min El Hoyi” fırçasında resimli olarak hayat bulmuştur. Selçuklular devrinde başlayan uzun aşk yolcuğu, Osmanlı saray kitaplığında nihayet bulmuştur.
KAYNAKÇA
*Akman, Eyüp (2017) Varka ile Gülşah mesnevisinin yeni bir nüshası: Kastamonu Nüshası, Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu Bildiri Kitabı
*Berber, N , Başar, M . (2019). Tarihsel, Öyküsel ve İllüstratif Açıdan Varka ve Gülşah. Sanat Dergisi , (33), 70-79
*Yusuf Öz, “Varka ve Gülşah”, Tdv İslâm Ansiklopedisi.