Dünya çok hızlı değişiyor. Teknolojideki gelişmelerin rüzgârını arkasına alan dijital dünya ise değişim adımını atlayıp hızla dönüşüyor. Altyapısını geleceğe hazırlayan ya da geleceğin altyapısını belirleyen dijital yeniliklerden biri de NFT.
Yazı: İlknur Eşsiz
Non-Fungible Token’ın kısaltması olan NFT, Türkçeye “Takas Edilemez Jetonlar” olarak çevrilebilir. NFT, tıpkı diğer kripto birimleri gibi ‘blockchain’ teknolojisiyle doğrulanabiliyor, şifrelenebiliyor ve kripto para birimleriyle de alınıp satılabiliyor. Bu sebeple daha çok “kripto sanat” söylemiyle birlikte anılsa da NFT’nin temel özelliği; sanat eserleri dışında ses dosyası, video veya fiziksel “herhangi bir şey”in benzersiz dijital varlığının kanıtı niteliğinde olması. Dolayısıyla NFT’ler kripto paradan farklı olarak takas edilemiyor ve değiştirilemiyor.
Bir başka deyişle NFT’ler tıpkı bir sanat eserinin orijinali gibi tek ve eşsiz. Dünyada hiçbir NFT’nin bir diğeri ile bire bir aynı olması söz konusu olamaz. Bu dijital simgeler, sanal varlıklar için onları satın alan kişilerin sahipliğini tescil eden sertifikalar olarak da düşünülebilir. Sertifikaların altyapısını üstte de değindiğimiz gibi Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paraları destekleyen veri tabanı olan blockchain teknolojisi oluşturuyor.
Blockchain sistemi
NFT’yi daha iyi anlamak için blockchain’i kabaca bilmek gerekiyor. Genel geçer tanıma göre; bloklardan oluşan zincir yapıdaki blockchain, şifrelenmiş işlem takibini sağlayan dağıtık yapıdaki bir veri tabanı sistemi demek. Sistemdeki her hareket -bir para transferinde göndericinin adı, gönderilen tutar gibi- bir bloka denk geliyor. Transfer işlemi esnasında oluşturulan bu bloklar şifreleniyor. Böylelikle bu bloklar, asla değiştirilip kırılamıyor. Aynı zamanda söz konusu bloklar, ağdaki herkese dağıtılıyor. Herkeste aynı şifreli bilgiler bulunuyor. Yine de ve elbette blok üzerindeki bilgiler sadece üzerlerinde belirtilen alıcı ve satıcı tarafından işlenebiliyor. Bununla birlikte blockchain teknolojisinin şeffaf oluşu, isteyen herkesin şu ana kadar birikmiş blokları incelemesine imkan veriyor. Bireysel kullanıcılara dijital kimlik üzerinde kontrol imkânı sağlayan blockchain birçok farklı alanda saklama, yönetme ve depolama gibi işlemler için de kullanılıyor.
Tıpkı kripto para gibi dijital sanat ve orijinallik-tekillik mührü NFT’lerde de ona sahip olan kişinin bilgileri blockchain paylaşımlı bir ana veri tabanında tutuluyor. Kayıtlarda herhangi bir sahtecilik söz konusu olamıyor çünkü ana veri tabanının birebir kopyaları dünyada aynı anda on binlerce bilgisayarda daha saklanıyor.
Herkesin aklında aynı soru
Blockchain teknolojisini kullanan NFT’ler dünya genelinde daha çok birer sanat eseri; koleksiyon parçası ya da bütünü olarak hayli yüksek paralara satılınca haber oluyor. Gelelim birçok insan için ortak olan soruya: “NFT’ler neden bu kadar para ediyor?” Felsefesi açık ve net aslında: “Az olan değerlidir, orijinal olan ise en değerli.”
Bir müze gezisinde Mona Lisa tablosunun fotoğrafını çekebilirsiniz veya basılı bir kopya posterini satın alabilirsiniz ama bu eserin her zaman için dünyada sadece bir adet orijinali bulunur. Ya da bir Picasso’nuz ol-a-masa da bir replikasına ulaşabilirsiniz. Ancak orijinal bir Picasso tablosunun sahibi olabilmek için çokça parayı gözden çıkarmak gerekir. NFT de sertifikalı ve benzersiz dijital varlıklar olması sebebiyle tek ve benzersizdir. Sahipliği de değerlidir. Sonsuza kadar…
Öte yandan, her ne kadar NFT‘nin orijinalinin sahipliği tek bir kişide olsa da pek çok satışta sanatçı eserinin telif haklarına sahip olmaya devam ediyor. Aynı eserin kopyalarını satma haklarını da elinde tutuyor. NFT’ler aynı zamanda sanatçının, gelecekteki herhangi bir satıştan bir pay almasını sağlayacak haklar da içerebiliyor.
Kedi severlerin NFT macerası
CryptoKitties: Sosyal medyada anonim bir söylem haline gelen “Kediler uzaylıdır!” önermesini doğrulamaya çalışırcasına ya da bu önermeye saygı duruşu gibi algılanabilecek bir satış. Hem de ilk NFT alışverişi de denebilir. Kripto para platformu Ethereum üzerinde oynanan CryptoKitties adlı bir dijital ticaret oyununda insanlar blockchain’de saklanan ve hiçbiri birbirinin aynısı olmayan sanal kedileri alıp satmıştı.
Nyan Cat: Uçan bir hareketli pop-art kedi resim dosyası Nyan Cat, 500 bin dolardan fazlaya satıldı. Nyan Cat aslında bu yıl 10 yaşına giren ikonik bir GIF. Nyan Cat’in yaratıcısı Chris Torres, orijinal animasyonu yeniden düzenlendi ve kripto sanat platformu Foundation aracılığıyla sattı. Uçan kedinin özelliği sırtında marmelatlı bir ekmek olması. Ünlü Murphy Kanunları’na göre “Reçelli ekmek ne zaman yere düşse reçelli kısmı altta kalır”. Bir kedi de genellikle dört ayağı üzerine düşeceğinden sırtında marmelatlı ekmek bulunan bu kedi sonsuza kadar uçacak, havada süzülüp duracak, marmelatlı ekmek sayesinde dört ayağının üstüne bir türlü konamayacaktır!
Yüksek fiyattan satılan bazı NFT’ler
“Everydays”: Beeple mahlasıyla bilinen dijital sanatçı Mike Winkelmann’ın “Everydays” adlı eseri 69 milyon dolarlık satışıyla rekor kırarak haber olmuştu. Aynı zamanda bu eser, Christie’s’te satılan tamamen dijital ilk NFT olmasıyla da büyük önem taşıyordu. Eser, sanatçının “Everydays” adını verdiği ve 2007 yılından beri çizip paylaştığı resimlerin ilk beş bin gününün tamamını içeren JPEG formatında bir kolaj. Yine aynı sanatçının Ocean Front‘u da Tron Foundation kurucusu Justin Sun tarafından altı milyon dolara satın alındı. Eserden elde edilen gelir, iklim kriziyle mücadele eden Open Earth vakfına gitti.
Grimes’in eseri: Kanadalı Müzisyen Grimes, dijital sanat eserlerinin bir bölümünü altı milyon doların üstünde bir rakama sattı. 10 ana parçadan oluşan bu dijital sanat koleksiyonu hem eşsiz hem de binlerce kopyası bulunan ürünlerden oluşuyordu. Koleksiyonda en çok ilgiyi “Death of the Old” adlı video gördü. Grimes’ın orijinal bir şarkısına ayarlanmış olan video 389 bin dolara alıcı buldu.
CryptoPunk #7523, CryptoPunk #7804 ve CryptoPunk #3100: Şaşırtıcı rakamlardan alıcı bulan CryptoPunks, Alien serisinden biri olan özel CryptoPunk #7523 için 11,8 milyon dolar ödendi. CryptoPunks‘ın Alien serisine ait bir diğer eser olan CryptoPunk #7804, 7,56 milyon dolara; CryptoPunk #3100 ise 7,51 milyon dolara satıldı.
İlk Tweet: Sadece sanat eserleri de değil, Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey kendisine ait ilk Tweet’i NFT olarak tanıttı ve Dorsey’in ilk Tweet’i açık artırmada 2,9 milyon dolara alıcı buldu. Dorsey’in 15 yıl önce attığı Türkçeye “Twttr’imi şimdi kuruyorum” olarak çevrilen ilk tweet’i Bridge Oracle‘ın CEO’su Sina Estavi tarafından alındı.
Türkiye’nin NFT tablosu
Murat Pak: Sanatçı Murat Pak’ın, bir pikselin görüntüsünün yer aldığı -pek de göremediğimiz!- NFT sanat eseri açık artırmada 1,36 milyon dolara satıldı. Britanya’daki Sotheby’s müzayede evindeki açık artırmada farklı eserleri de satışa çıkan sanatçı, toplamda 16,8 milyon dolar kazandı. Murat Pak son olarak Nifty Gateway platformu üzerinde açık artırmaya çıkardığı ve Merge adını verdiği NFT projesi kapsamında toplam tutarı 100 milyon doları aşan 266.885 adet token satışı gerçekleştirerek bir rekora imza attı.
Tarık Tolunay: İstanbul’un ‘yaşayan’ haritalarını çizen Tarık Tolunay, eserlerini NFT olarak sattı. Tarık Tolunay‘ın karantina sürecinde tamamladığı ve Eminönü, tarihi Galata Köprüsü ve Karaköy’ü resmeden ‘Pandemi’ adlı eseri geçtiğimiz günlerde yaklaşık 36 bin dolara İranlı bir koleksiyonere satıldı. Çizerin 2019 sonlarında tamamladığı İstanbul’un sembol yapılarından Haydarpaşa Garı ve çevresini konu alan “Haydarpaşa Panorama” çalışması ise yaklaşık 90 bin dolar teklif aldı.
Cem Yılmaz: Cem Yılmaz, çizimlerinden oluşan NFT eserlerini açık artırma ile OpenSea isimli bir platformda sattı. Ünlü komedyenin, ‘000001KIZ’, isim eseri için 6 Ethereum (yaklaşık 21 bin dolar), ‘CYHEAD000001 RED’ ve ‘CYHEAD000005 NAVY’ isimli diğer iki çizimi için ise toplamda 1,03 Ethereum (3 bin 500 dolar) ödendi. Cem Yılmaz, son olarak Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Bir çeyrek… linko bioda” diyerek, yeni NFT’lerini satışa sundu. Cem Yılmaz, her bir NFT için 0,25 Ethereum, bin dolar civarında bir fiyat belirledi.
Saba Tümer’in kahkahası: Televizyoncu Saba Tümer ünlü ve şahsına münhasır kahkahasını NFT formatında 90 bin liraya sattı. Kahkahayı, Türk dizilerini dünyaya pazarlayan şirket Global Agency’nin CEO’su İzzet Pinto satın aldı. Saba Tümer satışı, kahkahasının videosunu Instagram hesabından paylaşarak duyurup şunları yazdı: “Kahkaham #nft olarak rekor bir fiyata satıldı! Sevgili @izzet_pinto 90.000TL ödedi!!! Ben de bu parayı eşit olarak Darüşşafaka, Tohum Otizm Vakfı ve 10 bin fidanla ‘Kahkaha Korusu’ yaptırmak için bağışlıyorum… Bağışlar gerçekleşince dekontları story bölümünde paylaşacağım.”
Fan token’lerin sayısı artıyor: Hem dünyadan hem de Türkiye’den futbol kulüpleri de NFT’ye ilgi gösteriyor. NFT yani ‘token’ çıkaran pek çok futbol kulübü bulunuyor. Bu yöntemle futbol kulüpleri de ek gelir elde ediyor. Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen’in anısına çıkartılan NFT koleksiyonu üç bölümde satışa arz edildi. Paribu ve Fenerbahçe iş birliğiyle üretilen Fenerbahçe Token piyasaya sürüldü. Bitexen iş birliğiyle Erzurumspor, Diyarbekirspor, Antalyaspor, Sivasspor, Sakaryaspor, Adana Demispor, Altay, taraftar token çıkaran kulüpler arasında yerini aldı. Bu rüzgârın hız kesmeyeceği görülüyor.
NFT nasıl ve nereden alınır?
NFT’lerin sergilendiği ve satın alındığı platformlar bulunuyor. Bu platformlarda beğenilen NFT’lere üreticisinin belirlediği şekilde, açık artırma veya doğrudan satın alma seçenekleriyle sahip olunabiliyor. İşlem bittiğinde NFT, üreticinin cüzdanından alıcının cüzdanınıza transfer oluyor. Alınan NFT’ler pazar yeri uygulamaları üzerinden yeniden satılabiliyor. NFT konusunda OpenSea, Rarible, SuperRare, Foundation gibi dünyada popüler olan bazı platformlar bulunuyor. Türkiye’deki platformların da sayısı git gide artıyor.
Geleceğin evreni ‘Metaverse’te NFT
Türkçeye “evren ötesi” olarak çevrilebilen Metaverse, son dönemin en güncel dijital konusu. Facebook’un da bu alana gireceğini lanse etmesiyle ilgiyi üzerinde toplayan Metaverse, tüm dijital dünyaların birleştirilmesiyle oluşturulan ortak bir sanal paylaşım alanı. Gelecekte oluşturulacak olan bu Metaverse’e sanal gerçeklik veya artırılmış gerçeklik yoluyla ulaşmak mümkün olacak. Bu sanal evrende yaşayacak üç boyutlu bir avatar, burada çalışacak, gezecek, oyun oynayacak hatta sanat eseri satın alacak. Ünlü sinema serisi Matrix’i ve son dönem Elon Musk’ın yaptığı “Bir simülasyonda yaşıyoruz” açıklamasını hatırlatan Metaverse’ta kripto para birimleri ya da NFT sanal ekonominin yapı taşları olacağa benziyor.
Bazı çevreler ve komplo severler tüm bu blockchain zinciri zeminli yeniliklerin, daha gerçekçi sanal evrenlerde doğacak farklı bir dünyanın ekonomisine hazırlık olduğunda ısrarlı. Çok sayıda film, dizi ve kitapla da ortaya konan insan ve yapay zekânın beraber var oluşu tartışmasının sonucunu yaşayıp göreceğiz elbette. Ancak bu tartışmanın ötesinde ve önemli olan bir şey varsa o da teknolojinin şekillendirdiği geleceği doğru anlamak. Böylece gerçeğin kapısını bugünden aralamak mümkün olabilir.